TÜRKİYE’DE GEZİLECEK EN OTANTİK YERLER
Türkiye seyahat etmek için öyle güzel bir ülkedir ki, her ne türden bir gezi planı yapıyor olursak olalım herkese, her şartta ve her mevsime uygun şekilde bir rota belirlemek mümkün oluyor. Herkes kaç günlük bir seyahat planlıyor olursa olsun, mutlaka kendi tercihini uygun bir plan yapabiliyor. Biz de En otantik yerleri sizin için listeledik!
Özellikle üç tarafı denizlerle çevrili olan ve bu da yetmezmiş gibi çok sayıda farklı türde göle de sahip olan bu ülkede, genellikle yaz tatili için sahilde geçirilebilecek tatil merkezleri sayısı oldukça fazladır. Sahip olduğu kıyı şeridindeki iklimi ve plaj imkânı ile yalnızca ülke sınırlarında değil, dünyadaki diğer birçok ülkenin de gözdesi olmaya başarmış merkezleri yazsak, başlı başına ayrı bir başlık açmamız gerekecek. Bugüne dek yeterince deniz tatili deneyimini hemen hemen hepimiz yaşamışızdır.
Ancak bu yazımızda sizi bu sefer biraz daha farklı, daha fazla doğa ile iç içe olabileceğiniz Türkiye’de gezilecek en otantik yerler hakkında bilgilendirecek ve bu yerlere gidebilmeniz için sizleri motive edeceğiz. Bahsedeceğimiz saklı cennetlerin birçoğu bugüne dek tatil noktası olarak yoğunlukla tercih edilmediği için, seyahat etmenin asıl amacı olan dinlenme ve huzuru iliklerinize kadar rahatça deneyimleyebileceksiniz. Her ne kadar doğası, kültürü ve tarihi güzelliklerini saymakla bitiremeyeceğimizi bilsek de, içlerinden bizi en çok etkileyen ve sizi de en çok etkileyeceğine inandığımız noktaları sırasıyla özetleyeceğiz.
BİRGİ KÖYÜ
Şimdi sizleri hemen hemen hepimizin emekli olduktan sonra hayallerinde yaşamak olan Ege kıyılarındaki bir köye götüreceğiz. İzmir ilinin sınırlarında yer alan bu köy, küçük bir sahil kasabası tanımına en uygun olan Birgi Köyü’dür. Hani, huzur kokan yemyeşil ağaçlarla süslenmiş, en fazla iki katlı taş evlerin bulunduğu ve ahşap pencerelerin önünde rengârenk çiçeklerin yer aldığı masal diyarı gibi köyler vardır ya, işte Birgi Köyü de aklınızda bu tür oluşan her ne görüntü varsa hepsini içerisinde barındıran bir köydür. Böylesine eşsiz bir köyün UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dâhil olduğunu da söylersek, köyün nasıl bir şaheser olduğunu daha iyi anlatmış olabiliriz.
Yalnızca doğal güzellikleriyle bizleri cezbetmeyen bu köy, aynı zamanda çok köklü bir tarihe de sahip olup; Frigler’den Osmanlı Devleti’ne kadar birçok kültürde de yer almıştır. Ancak bu köyü Dünya Mirası Listesi’ne ekleyen özelliği yalnızca tarihteki şahit olduğu medeniyetler değil, aynı zamanda bu birçok medeniyete ait kültürel yapının da hala bu topraklarda varlığını sürdürüyor olmasıdır. Eğer sizler de bu seferki tatilinizde daha çok kültürel, tarihi ve bol oksijenli bir seyahat planlıyorsanız, bu seyahatinize Birgi Köyü’nün sokaklarını arşınlayarak başlayabilirsiniz.
KÜÇÜK KARGI KOYU
Ege kıyılarındaki Birgi Köyü’nden bu kadar bahsetmişken, yine Ege kıyılarında bulunan Muğla iline ait Küçük Kargı Koyu’ndan söz etmeden geçmek olmaz. Bu topraklarda özellikle kozmetik ürünlerinin olmazsa olmazı olan Sığla (Günlük) ağacı kokusunu derin derin soluyabilirsiniz. Devlet tarafından koruma altına alınmış olan bu ağaçları, bu topraklardan başka yerlerde görmek pek mümkün değildir. Bu sebeple farklı bir seyahat deneyimi yaşamak isteyenler için adeta biçilmiş bir kaftan olan Kargı Koyu’nun bir diğer eşsiz özelliği ise; denizin altındaki canlı çeşitliliğinin sayıca fazla olmasıdır.
Özellikle dalış severlerin daha çok uğrak noktası olan bu koy, zaman içerisinde mercan mavisi denizliyle farklı ilgi alanlarına sahip kişileri de cezbetmeye başlamıştır. Yeterince stresli bir dönemden sonra kısa süreliğine sahip olabildiğimiz tatil imkânını, böylesine doğa harikası bir yerde geçirerek aradığımız huzuru bütünüyle bulabiliriz. Eğer sizin de seyahat planınızın bir kısmında dahi Fethiye geçiyorsa, Kargı Koyu’na uğrayıp buradaki atmosferi solumayı es geçmemenizi tavsiye ederiz.
GİDEROS KOYU
Türkiye’de gezilecek en otantik yerler
listemizin bu aşamasında sizleri biraz da Karadeniz’in o çılgın havasını solumaya götürüyoruz. Karadeniz denilince hemen hemen herkesin aklına Doğu Karadeniz illerindeki yemyeşil yaylalar ve resimlerde gördüğümüz kartpostal gibi dağların yüksek kesimlerinde yer alan ahşap evler gelir. Ancak Doğu Karadeniz’in bu eşsiz doğal güzelliği kadar, Orta ve Batı Karadeniz illerinin de oldukça kendine has güzellikleri mevcuttur. Kastamonu denildiğinde ise akla küçük bir şehir olması dışında pek bir şey gelmiyor olması, buradaki Gideros Koyu
’nun muhteşem özelliğinden hiçbir şey eksiltmiyor. Kastamonu Cide ilçesi sınırlarında yer alan Gideros Koyu, bugüne dek henüz kıymeti bilinmemiş ancak huzurlu atmosferi ve Karadeniz’in tüm hırçın dalgalarına inat adeta Ölüdeniz’i andıran sakin sularıyla ziyaretçilerine unutulmaz deneyimler yaşatıyor. Ayrıca çevresindeki diğer doğal güzellik merkezlerine olan yakın konumuyla seyahat esnasında yeni yerler keşfetmenizi de sağlayacak olan Gideros Koyu’nda denizin ve güneşin tadını bolca çıkarmalısınız.
AKGÖL
Karadeniz’den bahsetmişken yine bu bölgede diğer yerlere nazaran daha az bilinen ancak tam bir masal diyarı olabilecek kadar güzel başka bir yerden de bahsedeceğiz ki; burası Sinop ilinde yer alan Akgöl’dür. Karadeniz Bölgesi’ndeki meşhur olan Uzungöl ya da Abant gibi göllere nazaran ismi daha az duyulmuş olan Akgöl, bu durumu lehine kullanarak her geçen gün daha da yeşile boyanıyor. Yaklaşık 3 dönümlük bir alana yayılmış olan bu gölün mavi sularında yeşilin tüm tonlarındaki yansımasını keyifle seyredebilirsiniz.
Etrafı, deyim yerindeyse uçsuz bucaksız ve bin bir çeşit ağaçla çevrelenmiş olan bu göldeki eşsiz doğa huzurunun sesini doyasıya dinleyebileceksiniz. Daha çok çevre illerden kamp yapmak için gelen ziyaretçilerini ağırlayan Akgöl, doğa yürüyüşü sevenlerin de uğramaya başladı bir yer haline gelmiştir. Sizler de bu bölgedeki sakinliğin ve huzurun keyfini sürmek için eğer yakın bir çevrede iseniz, küçük bir hafta sonu kaçamağı için bile olsa mutlaka bu fırsatı değerlendirmelisiniz.