DÜNYA’DAKİ RÜYA GİBİ GEZİ YERLERİ
Rüya gibi gezi yerleri listemize göz atmaya devam edin!
Seyahat etmek oldukça cezp edici bir faaliyet elbette ancak artık küresel bir ülke olma yolunda olan dünyadaki sınırların eskisi kadar etken olmaması ve ulaşım fiyatlarının azalmasıyla yapılan seyahatler de çeşitlilik göstermeye başladı. Elbette bugüne dek birçok tatil bölgesine gitmiş olabilirsiniz ancak artık farklı yerler görme isteğiniz ve farklı türden tatil yapma ihtiyacınız artmış olabilir. En önemlisi de internet ortamında birbirinden güzel görünen yerlerin eşsiz resimlerine rastlayınca insanın o bölgelerde olma isteği de son derece artmakta, böylece farklı seyahat türlerini deneyimlemek için araştırmalar başlamaktadır.
Hemen hemen her ülkenin kendine özgü bir iklimi, kültürü, tarihi ve yemekleri var elbette ancak Dünya’daki rüya gibi gezi yerleri genellikle bulunduğu konuma ve tüm alışagelmiş görüntülere inat kendine has özellikleriyle büyüleyici olabiliyor. Bu sebeple sizlere bu yazımızda dünya çapında sizleri büyüleyecek ve kendinizi bambaşka bir gezegende hissettirecek yerlere doğru yol almaya davet ediyoruz.
Yazımızın en başında herkes tarafından kabul görmüş ve güzelliğini UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmeyi başararak tescillemiş olan İtalya’nın Cinque Terre kasabasından bahsedeceğiz. Bu kasabaya daha girdiğiniz andan itibaren kendinizi Ortaçağ’ın tarihi sokaklarında ve yapılarının arasında geziyormuşçasına hissedeceksiniz. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere internet ortamında gidenler tarafından birbirinden güzel çekilmiş resimler yayılmaya başladıkça, 1997 senesinden beri UNESCO Mirası olan bu kasaba daha da popüler hale gelmeye başlamış ve kasabanın oldukça fotojenik olduğunu da söylemek mümkün. Beş adet farklı kasabanın olduğu bölge La Spezia şehrine oldukça yakın bir konumda olduğundan, ziyaretçilerine ulaşım sorunu da yaşatmıyor. Küçük ve rengârenk evlerinin kocaman bir dağ yamacına yaslanmış şekli ile sizlerin de ölümsüzleştirebileceğiniz anlar için bekleyen bu kasabanın, çağlar arasında ışınlanmanın zevkini yaşatacağına garanti veriyoruz.
Hazır rotamızı ilk olarak İtalya ile başlatmışken, yine İtalya sınırları içerisindeki bir başka rüya gibi yere; Como Gölü’ne uğramadan geçmeyelim. İtalya’nın kuzey bölgesinde konumlanmış olan bu göl ve çevresinin manzarası, günümüze dek birçok film çekimi esnasında kullanılan meşhur bir set olmuş. Bölgenin maviliği ve yeşilliği ile sahip olduğu atmosferi kadar, tarihe tutkusu olan insanların da özellikle dikkatini çeken bir yer burası.
Roma İmparatorluğu’nun Dönemi’ndeki soylu ve üst kesim sayılan kişilerin deyim yerindeyse yazlık olarak ve dinlenme köşeleri olarak kullandıkları bu bölgede çok sayıda o dönemlere ait yapılar da hala mevcut. Bu mimari yapıların ihtişamı ve mimari tarzları ile de sizleri kesinlikle etkisi altına alacak. George Clooney’nin dahi kendisine bir ev yaptırdığı bu yerin bulunduğu Como şehri de, içerisinde barındırdığı tarihi kilise, bazilika ve katedralleri ile de turistlerin ilgi odağı olmayı başaran ender kentlerden.
İtalya’nın rüya gibi gezi yerleri hakkında kısa bilgiler verdikten sonra, şimdi yönümüzü Japonya’ya doğru bambaşka bir kültüre ve doğa güzelliklerine doğru çeviriyoruz. Japon kültüründe yüzyıllardır kutsal olarak kabul edilen ve hala aktif olan Fuji Dağı, bu ülkeye doğru ayaklarınızın gitmesini sağlamak için başlı başına yeterli bir sebep. Tokyo şehrinin yakınlarında olan bu dağın çevresinde beş adet göl mevcut ve çevresindeki manzarada özellikle bahar ayında oradaysanız Japonya’nın temsili kiraz ağaçlarını doyasıya seyredebiliyorsunuz. Ayrıca Japonya gibi bambaşka bir kültüre sahip ülke sınırlarına girmişken, mutlaka gezilecek tarihi başka yerleri de listenize eklemeyi es geçmemelisiniz.
Son olarak Dünya’daki rüya gibi gezi yerleri listemizde biraz daha Kuzey’e doğru yol alacağız ve şimdiki durağımız Norveç olacak. Yine doğaseverlerin daha çok dikkatini çeken ve her sene son derece yüksek sayıda ziyaretçiye kapılarını aralayan Norveç Fiyortları zaman içerisinde dış etkenler tarafından oluşturulmuş kıyı tipi olarak tanımlansa da; buradaki oluşumun büyüleyici bir oluşum olduğunun altını çizmeliyiz.
Gözünüzü kapatıp yemyeşil ve yüksek kayalıkların olduğu bir bölgenin mavinin tonları ile kesildiği manzarayı yüksekten izlediğinizi hayal ettiğinizde bile yüzünüzde bir gülümseme belireceğine eminiz. Öyle ki, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmeyi başarmış bir doğal güzellik olan Naeroyjrod Fiyort’unun dünya çevresini birkaç kez turlayabilecek kadar büyük olması, bu büyüleyici oluşumun daha da cezp edici olmasına sebep oluyor. Buzulların etkisiyle ortaya çıkan ve bazılarının 1200 metrelik derinliğe kadar sahip olduğu bu kıyı tiplerine en fazla sahip olan ülke olarak Norveç biliniyor. Bu sebeple fiyortlarıyla ünlenmiş olan bu ülkeye gitmeye niyetiniz var ise mutlaka güzel bir plan yapmalı ve bu muhteşem doğal güzelliklerin tadını çıkarmadan dönmemelisiniz.