GEZİLECEK FANTASTİK YERLER
Seyahat edilecek fantastik yerler bu yazımızda!
Seyahat etmek başlı başına oldukça cezp edici bir eylemdir ancak her seyahat aynı derecede keyif vermeyebiliyor. Özellikle doğru planlama yapılmamış seyahatlerde belli gün içerisinde gerçekleştirmeye çalıştığınız geziler bazı durumlarda konaklama, ulaşım gibi sorunlarla canınızı sıkabiliyorken, aynı zamanda yine doğru bir planlama olmadan her gün aynı aktivitelerle bütün günlerinizi geçirmek zorunda kalabiliyorsunuz. O sebeple seyahat öncesinde yapılacak kısa bir araştırma ve planlama ile yakın çevrede bulunan birçok kültürel, tarihi veya doğal güzellikleri de görme imkânına sahip olabilir, böylelikle seyahat sonunda son derece tatmin olmuş şekilde geri dönebilirsiniz. Bizler de her sene aynı türden seyahat etmekten sıkılmış ve farklı arayışlar içine girenler için bir nebze olsun yardımcı olacak gezilecek fantastik yerler listesiyle daha keyifli bir gezi gerçekleştirmenizi sağlamaya çalışacağız.
Seyahat rotaları her zaman deniz tatili veya birkaç oteli içeren aktivitelerden oluşmaz. Özellikle son dönemlerde ülkeler arası ulaşımın ekonomik yönden de daha kolay olması, dünyadaki diğer ülkeleri ziyaret isteğini de tetikliyor. Bizim listemizin başında ise masal gibi diyarlar için seçtiğimiz İzlanda yer alıyor. Sınırlarında çok sayıda fantastik yeri barındıran İzlanda’nın en meşhur yeri hiç şüphesiz Thorsmork oluyor. Doğanın yeşilleriyle sarmalanmış bu bölgedeki derin vadilerden, kanyonlardan ve mini şelalelerden oluşan mağaraların; kısaca doğadaki tüm harika oluşumları bir arada görebileceğiniz bir mevki olan Thorsmork, sırtını kocaman bir dağa yaslamış ve ziyaretçilerini bekliyor.
İzlanda sınırları içerisindeyken fantastik kelimesinin sonuna kadar hakkını verecek bir başka yere uğramadan geçmemeliyiz. Mağara denilince sizin de aklınıza ürkütücü, karanlık ve seslerin yankılandığı bir ortam geliyorsa, şimdi şaşırmaya hazır olun! Çünkü İzlanda’daki Ateş Böceği Mağaraları bugüne dek bildiğiniz mağara anlayışını yerle bir edecek. Bu mağaraların bu derece fantastik olmasının sebebi, asından da anlaşılacağı üzere içerisinde çok sayıda yerleşmiş bulunan ateş böceklerinin varlığıdır. Bilinen karanlık atmosferin bir anda rengârenk ve büyüleyici ışıklarla bezenmesi, sizleri kendisine çekmeye yetecek kadar mükemmel bir güzelliğe sahiptir. Ancak bu görsel şöleni görmek için larvaların döngü dönemine seyahatinizi denk getirmenizi tavsiye ederiz zira bu şölene bu dönemde şahit olabilirsiniz.
İzlanda’nın fosforlu ışıklarına sahip Ateş Böceği Mağaraları’ndan bahsetmişken yine ışıl ışıl bir başka noktayla devam edelim. Sırada Maldivler denince bile iklimi ve plajlarıyla hemen hemen herkesin hayalinde canlanan o yere gidiyoruz. Ancak bu sefer sizlere bembeyaz kum ve turkuaz denizden bahsetmek yerine, alışılmışın biraz dışına çıkarak Maldivler’deki denizyıldızları hakkında bilgilerden bahsedeceğiz. Evet, yanlış duymadınız! Denizyıldızlarının yalnızca dalış yapanlar ya da belgesel kanallarında seyretmenin keyifli olduğunu düşünenlerdenseniz, kesinlikle yanılıyorsunuz. Özellikle gezilecek fantastik yerler başlığının belki de en nefes kesici ve romantik yerinden bahsediyoruz.
Mesela şöyle düşünün; akşam bir sahile gidiyorsunuz, başınızı kaldırınca parlayan yıldızları, yere baktığınızda ise kıyı boyunca uzanan masmavi denizyıldızlarını görüyorsunuz. Adeta gökyüzündeki yıldızların yere inmişçesine parladığı bu sahilde, parıl parıl parlayan maviliğin tadını çıkarırken kendinizi peri masallarının başkahramanı gibi hissedeceğinize eminiz.
80 milyon yıldır var olan ve doğanın ne kadar muazzam görüntülere sahip olabileceğinin kanıtı olan nefes kesici bir yere gidiyoruz ve burası Çin sınırlarında bulunan Gökkuşağı Dağları oluyor. Birkaç tane resim karesine bakıldığında bile gökyüzündeki gökkuşağının dağların üzerine serildiğini düşünebilirsiniz ancak bu manzara öylesine etkileyici ki; seyredebilmek ve bu güzelliğin bir parçası olabilmek için ahşap merdivenlerle çıkılacak seyir noktaları dahi yapılmış. Dağ taş bu denli güzel olur mu demeyin, Zhangye Danxia Jeolojik Parkı içerisinde yer alan bu manzarayı sadece anılarınıza ekleyin! Çünkü burası güzelliğini UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne ekleyerek tescillemiş ve garanti eden bir yer.
İzlanda, Çin, Maldivler derken şimdi de bambaşka bir yere; İskoçya sınırlarına doğru uzanalım. Bu bölgede bizleri en çok etkileyen yer, yine doğa harikası olan bazalt yapıların oluşturduğu Fingal Mağarası oluyor. İsmini Vikingler’den beri günümüze dek taşıyan bu mağara her hangi bir yerleşim yeri olmayan Staffa Adası’nda yer alması sebebiyle deforme olmadan korunabilmiş ve günümüzde de hala doğal güzelliklerine güzellik katarak varlığını devam ettirebilmektedir.
Mağaranın henüz girişinden itibaren görülebilen, sanki özellikle yontulmuşçasına altıgen yapıya sahip sütunlar, mağaranın içerisine girip güzelliğine şahit olmanız için adeta çağrı yapıyor. İçeriye doğru adımlarınızı atarken aynı kusursuzlukta biçimlenen bazalt sütunların ihtişamına kapılırken, aynı zamanda içeriye doğru uzanan suyun güzelliği de bu mağaraya güzellik katıyor. Bu bölgedeki Devler Geçidi olarak bilinen mevki gibi Fingal Mağarası’nın tarihi de yaklaşık 60 milyon yıl öncesine dek uzanıyor. Öyle ki, mağaranın doğal güzelliğine yalnızca siz kapılıp gitmeyeceksiniz, tarih boyunca da birçok sanatçıya ilham vermiş ve birbirinden güzel şarkıların ve heykellerin oluşmasına katkı sağlamıştır.