İSTANBUL GEZİLECEK YERLER
İstanbul, yüzyıllar boyunca sadece ülkemizin göz bebeği olan bir kent değil, tarih sayfalarında da sıklıkla her devlet tarafından sahip olunmak istenen bir şehir olarak ihtişamlı varlığını sürdüren bir kenttir. Özellikle bir çok devletin kültür ve medeniyetine ev sahipliği yapan kentin, günümüzde de hem tarihi yapıları, hem metropol bir kent olması sebebiyle, jeopolitik konumundan kaynaklı ekstra önemiyle birlikte her zaman bir inci gibi korunan ve kollanan bir kent haline gelmiştir. İstanbul gezilecek yerler içerisinde barındırdığı sayısız tarihi yapıları, sanat alanlarının merkezi olması, hem Ege hem de Karadeniz’in ikliminden dolayı ılıman olması ve doğal alanlarının da korunarak günümüzde gittikçe daha da değerlenen bir yer olmasından dolayı, yalnızca ülkemizden değil, dünyadan da her sene yüz binlerce turist ağırlayan bir merkezdir.
Sizler de internette veya herhangi bir kaynakta İstanbul ile ilgili gezilecek belli başlı onlarca yer bulabilirsiniz ancak biz bu yazımızda İstanbul’da gezilecek yerler listesini daha bilinmeyen, daha az kalabalık olan, daha huzurlu yerler üzerinden oluşturacağız. İstanbul’un en çok sevilen yerleri tabii ki şehrin karmaşasından uzak yerler. Bu sebeple ilk olarak doğa harikası olan birkaç öneriyle başlıyoruz. İstanbul denilince akla ilk gelen Ortaköy’de balık yemek ya da Eminönü’nde kumpir yemek gelebilir, ancak tüm bu etkinlikleri ayrı bir başlık altında listelemek daha doğru olacaktır. Çünkü İstanbul, yukarıda da bahsettiğimiz üzere gezilecek ve görülmesi gereken çok fazla yere sahip. Bu sebeple tüm gezilecek yerleri ve yapılacak tüm sosyal aktiviteleri aynı başlık altında vermek oldukça uzun olacaktır.
Listemize ilk olarak en bilinmeyen ve bir kere dahi olsa yolu düşen herkesin mutlaka bir kez daha gitmek istediği yer olan Kulindağ Dağ Evi mevkisini önererek başlıyoruz. Beykoz ormanları denilince gerek İstanbul’un yerlileri, gerekse İstanbul’a dair biraz da olsa bilgisi olan herkesin aklında beliren belli bir yer olacaktır ancak Beykoz ormanlarının tam ortasında kendine yer bulan Kulindağ dağ evi mevkisi az kişi tarafından bilinen bir yerdir.
Bu mevkiinin çok fazla aktivite içermeyen bir yer olması sebebiyle az kişinin tercih ettiği son derece sessiz ve huzur dolu bir yerdir. Yalnızca insanlardan, kalabalıktan, hatta kendisinden bile kaçmak isteyenlerin severek tercih ettiği bir mevkii olan Kulindağ, özellikle de doğanın tam ortasında sessizliği dinlemek isteyen kişilerin dağ evlerinden birinde gerek tek başına, gerekse sevdikleriyle birlikte oturup kitap okumak ya da gözlerini kapatıp bütün stresinden arınmak isteyen herkesin ortak kaçamak noktasıdır.
Köy kahvaltısı yaparak organik besinlerle güne merhaba demek isteyen herkese birçok lezzetli seçenek sunan bu yerde, dilerseniz rehber eşliğinde doğa yürüyüşleri yaparak da kocaman bir ormanı ciğerlerinizin en derinlerine kadar soluyabilirsiniz.
• Listemizin ikinci sırasında özellikle yaz aylarında ve tatil günlerinde çok kalabalık olan ancak diğer mevsimlerde ve hafta içi doğayla baş başa kalabileceğiniz, İstanbul’un akciğeri olarak bilinen, yaklaşık 5400 hektar gibi devasa bir alana yayılmış olan Belgrad Ormanı’ndan bahsedeceğiz. Orman içerisinde iki ayrı yol ayrımına sahip ve bir taraftan tarihi bentlere ulaşabiliyorken, Diğer taraftan Neşet suyu yürüyüş parkına varıyorsunuz. Bu alanda isterseniz sevdiklerinizle birlikte piknik yapabileceğiniz gibi, aynı zamanda orman dokusuna uygun küçük işletmelerde de kahvaltı yapabilir veya lezzetli yemekler yiyebilirsiniz.
• Listemizin bu aşamasında önereceğimiz bir diğer doğa harikası ise, Atatürk Arboretumu olacak. Ancak Peri masallarında geçebilecek kadar doğa harikası olan bir olan Arboretuma ulaşmak için Bahçe Köyü geçtikten sonra Kemerburgaz yolunu takip edebilir, böylece kendinizi milyonlarca insandan uzakta ve Cennetten bir köşeye ışınlanmış gibi hissedebilirsiniz. Doğada görüp görebileceğiniz tüm renkleri ve tonlarını aynı anda bir arada görebileceğiniz bir görsel Şölenden bahsediyoruz. Doğada ancak farklı farklı yerlerde görebileceğiniz gerek ağaç, gerek çiçek, gerekse bitki türlerini bir arada görebileceğiniz açık hava müzesi gibi gezi alanı olan Atatürk Arboretumu, üzerinizdeki kalabalık ve gürültülü şehrin stresinden arınmanız için oldukça etken olacak.
• İstanbul’da gezilecek yerler listesine doğal güzelliklerle başladığımız gibi, bu sıralamaya bir de çocuklu aileler için kesinlikle önerdiğimiz başka bir güzelliği de ekleyerek son vereceğiz. Bakırköy Botanik Parkı yaklaşık on sene kadar önce açılan ve bu sebeple yeni bir gezi alanı sayılan yaş olsa da, çocuklu aileler için birkaç saat boyunca oldukça kaliteli vakit geçirebilecekleri bir yer haline gelmiştir. İçerisinde şifalı bitkilerden tutun da su parklarına, oyun kulelerinden devasa dinozor heykellerine kadar birçok sosyal aktiviteyi bulabileceğiniz yaklaşık 96 bin metrekarelik bir alandır. Toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlayabileceğiniz gibi, dilerseniz özel aracınız ile de gidebilir ve alandaki otoparktan ücretsiz bir şekilde yararlanabilirsiniz.
Doğal alanlardan yalnızca birkaç tanesini listemize sığdırabildiğimiz İstanbul’da gezilecek yerler listemizin sonlarında, İstanbul’a gittikten sonra görmeden dönmeyin diyebileceğimiz yerlerden de yine başlıca birkaç adet sıralayabiliriz. Özellikle vapurla Boğaz’da bir seyahat etmeden ve martılarla mavinin buluştuğu yerde yerinizi almadan dönmemelisiniz. Eminönü sahiline giderek sahilde balık ekmeğin tadına varmayı, Ortaköy’deki tarihi dokuyla Boğaz’ın bütünleşen noktasında sevdiğinizle birlikte kumpir kaşıklamayı ve vapur sesleriyle şehrin ışıklarını izlemeyi de es geçmeyin. Özellikle Üsküdar sahilinde Boğaz Köprüsü manzarasını da bir süre hafızanıza kazımadan kesinlikle dönmeyin.