İÇ ANADOLU BÖLGESİ GEZİLECEK YERLER
İç Anadolu Bölgesi, ülke sınırları içerisindeki Akdeniz ya da Ege gibi bölgelere göre ikliminin daha sert olmasından dolayı ve deniz olmamasından kaynaklı, yabancı turistlerin çok ilgisini çekmiyor. Ancak gezi noktalarını oluşturan yerler, doğal alanların güzellikleri ya da tarihi yapılar oluyor. Bu sebeple; kısa süreli tatilinizin alışıldık deniz tatillerinden farklı olmasını ve kültürel anlamda verimli bir seyahat geçirmek gibi amaçları içermesini istiyorsanız; bu yazımızda sizlere oluşturacağınız seyahat rotasını şiddetle tavsiye ediyoruz. İç Anadolu Bölgesi’nde gezilecek yerler hakkında bu yazıda, bölgeye ait doğal güzellikleri keşfederken, aynı zamanda kültürel ve tarihi noktalar hakkında da duymadığınız bilgiler edinebileceksiniz.
İç Anadolu Bölgesi’nin Doğal Güzellikleri
Bölgede çok sayıda kültür odaklı geziler yapılmasına rağmen, aynı zamanda özellikle belli başlı doğa harikası noktalar; İç Anadolu’daki seyahatlerin atmosferine başka bir güzellik katıyor. Manzara denilince aklınıza sadece deniz gelmiyorsa, bölgedeki doğal güzelliklerden oldukça etkileneceğinizi söyleyebiliriz.
Bölgeye ait ilk söylenecek yer, hiç şüphesiz Nevşehir ilinin ününün yayılmasına sebep olan Peri Bacaları oluşumu ve bu topraklara renklerin büyüsünü bulaştıran şey olarak da gün ışıklarıyla gökyüzüne doğru süzülen balonlar oluyor. Bir taşın ne kadar etkileyici olabileceğini, ancak bölgeye gittiğinizde anlayabilirsiniz. Nevşehir’in bu güzelliği yalnızca yerli değil, yabancı turistler tarafından da yoğun şekilde görülmeye değer bulunuyor.
İkinci olarak yönümüzü Konya’ya doğru çevirdiğimizde, bu ildeki doğal güzelliklerden en bilinmeyen ama en etkileyici olanı Karapınar’daki çöl bölgesidir. Anadolu’nun orta yerinde bir çöl olması fikri garip gelmiş olabilir ama develerin bile kullanıldığını söylersek belki aklınızda bir görsel oluşur.
Şimdi de Konya sınırları içerisinde Meke Gölü’ne doğru ilerliyoruz. Bu gölü belki daha önce Dünya’nın nazar boncuğu sıfatıyla duymuş olabilirsiniz çünkü yukarıdan kuşbakışı görünümünde göze benzediğini görebilirsiniz. Bu bölge son dönemlerde oldukça popüler olmaya başladığı için, çevresinin ağaçlandırma ve korumaya alınma projeleri de nihayet başlamış oldu.
Şimdi sırada Sivas’ın doğal güzelliklerinden yalnızca bir tanesi olan Gökpınar Gölü var. Bu bölgenin konumu oldukça yüksek rakıma sahip olması sebebiyle, yüzmek isteyenlerin derine dalmaması gerektiği bir yerdir. Neredeyse tabana kadar balıkların görülebildiği bu gölde, mavinin ve yeşilin tonlarını bir arada görmenin huzurunu yaşarsınız. Ek olarak, ortamın büyüsünü sağlayan özelliği ise, gölde birçok sıcak su kaynağının olması. Bu durum da siz gölü seyrederken bir taraftan çıkan dumanlarla daha etkileyici bir deneyim yaşamanızı sağlıyor.
İç Anadolu’daki doğal güzellikler başlığında verilecek sayısız yer olmasına rağmen, bu başlığa bir de Eskişehir’i ekleyerek bitiriyoruz. Eskişehir’in birçok tarihi ve kültürel yerlerinin olduğu bilinir ancak doğal güzelliklerinin sayısı da oldukça fazladır. Ancak en çok bilinen Porsuk Çayı boyunca hem yeşilliklerle bütünleşmeye, hem de çayın üzerinde Venedik gibi bir gezintiye çıkmaya da neden hayır diyesiniz?
İç Anadolu Bölgesi’nin Tarihi Güzellikleri
İç Anadolu Bölgesi’nde, yukarıda da bahsettiğimiz üzere yalnızca doğal alanlar değil, hatta doğal güzelliklerden daha çok tarih ve kültür birikimi de mevcuttur. Bu tür yapılar, her daim kültürel gezi severler tarafından sıklıkla tercih edilirken, diğer yandan dünyanın her bir köşesinden de yoğun miktarda ziyaretçi ağırlama potansiyeline sahip noktalar olarak dikkat çeker. İç Anadolu Bölgesi’nin tarihi güzellikleri hakkında en gözde yerleri sıralarken de, listenin en başına en meşhur olanı koyarak başlıyoruz.
Kültür seyahatimizin ilk startını Konya’dan veriyoruz. Konya, yüzölçümü bakımından bilindiği üzere İç Anadolu’nun en büyük ili olma özelliğini taşıyor. Doğal güzelliklerinin yanında aynı zamanda Selçuklu Dönemi’ne ait de birçok esere sahip olan ilde, en yoğun şekilde ziyaretçi alan nokta, elbette Mevlana Müzesi oluyor.
Günümüzde müze olarak ziyarete açık olan yer, aslında Mevlana Celaleddin Rumi’nin vefatından sonra, oğlu tarafından babasının görüşleri ve tasavvufi yaşam desturunun devam edebilmesi adına bir süre dergâh olarak hizmet vermiş. Ancak günümüzde, içerisinde birçok aynı aileye ait olan mezar sandukalarının, dönemin dergâhta kullanılan malzemelerinin ve bazı kutsal emanetlerin sergilendiği bir müze olarak varlığını sürdürüyor. Yine Konya sınırları içerisinde yer alan Çatalhöyük’e doğru uzanıyoruz şimdi de. Çumra ilçesindeki bu bölgenin önemi, 2012 senesinde UNESCO Dünya Kültürel Miras Listesi’ne girmiş olan insanlığın ilk yerleşim merkezi olma özelliğini taşıyor olmasıdır. Yapılan kazıların her sene devam ettiği bölgede çok sayıda eser hala gün yüzüne çıkmaya devam etmektedir.
Tarihi ve kültürel gezi deniyorsa, akla Hititlerin gelmemesi neredeyse imkânsız. Hele ki Çorum sınırları içerisinde Hititler’e ait bir açık hava müzesinin varlığı varken, oraya gidip de görmemek de bir o kadar imkânsız. Bölgedeki Hattuşa, sahip olduğu antik eserleri ve önemiyle gerçekten ön plana çıkıyor. Bu bölgede çok sayıda taşların üzerine yapılan işçiliklerde kaybolabilir, Alacahöyük’te bir kültür gezisi de yaparak seyahatinizi daha da anlamlı hale getirebilirsiniz.
Kayseri iline doğru döndüğümüzde ise, en çok ziyaret edilen yerlerden biri olarak Kayseri Kalesi karşımıza çıkıyor. Bu bölgede de diğer İç Anadolu Bölgesi’ndeki tarihi yerler gibi çok sayıda kültür kokan yerler mevcuttur. Ancak Kayseri Kalesi’nin neredeyse 15 asra dayanan tarihi geçmişine rağmen, deyim yerindeyse kale gibi ayakta kalmayı başarması paha biçilemez bir değer olmalı. Bu kalenin yapım ve işçiliğinde ise Bizans kültürünün izlerini açıkça görebileceksiniz.
Son olarak Ankara’nın sodasıyla ünlü olan Beypazarı ilçesine gidiyoruz. Ankara da diğer iller gibi çok sayıda kültürel yapıya sahip. Ankara iline gelip Anıtkabir’in ziyaret edilmesi gerektiğini söylemeye dahi gerek yok tabii ki ancak sonraki durağınız mutlaka Beypazarı olmalı. Osmanlı Dönemi’nin mimari yapısını evlerinde ve sokaklarında deneyimleyebileceğiniz atmosfere kapılmak için daha fazla beklememelisiniz.